İki adet giriş kapısı bulunan Efes antik kentinin aşağı kapısına kadar dolmuşlarla gitme imkânı bulunmaktadır. İsteyenler buradan faytonlarla yukarı giriş kapısına giderek gezilerine buradan başlayabilirler. Oldukça büyük bir yer olan Efes antik kentinde görülecekler arasında;
Vedius Gymnasiumu, Stadyum ve Gymnasion, Bizans Hamamları, Çifte Kiliseleri (Konsül Kilisesi), Akropol, Efes Büyük Antik Tiyatro, Liman Caddesi (Arkadiane Caddesi), Liman Hamamı, Celsus Kütüphanesi, Kuretler Caddesi, Domitian meydanı ve Tapınağı, Zafer tanrıçası Nike, Tetrogonos Agora, Yamaç evler, Herakles Kapısı, Meryem Ana Evi , Yedi Uyuyanlar Alanı ve Magarası, Ayasuluk (Selçuk) Kalesi ve Tepesi,St Jean Kilisesi, İsa Bey Camii, İsabey Hamamı, Artemis Tapınağı, Mithridates Kapısı, Mermer Cadde, Aşk evi,Umumi Tuvaletler (Latrina), Skolastika Hamamları, Hadrianus Tapınağı, Trajan Çeşmesi, Memmius Anıtı, Tatlısu Boruları, Pollio Çeşmesi, Prytaneion (Belediye Sarayı), Odeon (Bouleuterion Meclis Binası-Konser Salonu), Isis Tapınağı, Varius Hamamı, Su Kemerleri, Belevi Mozalesi, Magnesia Kapısı, Doğu Gymnasionu ve Devlet Agorası, Oktogon, Alytarkhus Stoası, Heroon, Tiyatro Gymnasionu, Serapis Tapınağı, Saray Yapısı, Stadyum Caddesi, Stadyum ve Gymnasion, Meryem Kilisesi, bulunmaktadır.
Vedius Gymnasium
Efes harabelerine ilk girişte bulunan kalıntılar Vedius Gymnasiumu’na ait kalıntılardır. M.S 2. yüzyılda Vedius Antonius adına zenin bir Efesli tarafından yaptırılmıştır. Doğu tarafında avlusu, ortada yer alan tören salonu, soyunma odası ve hamamları ile dönemin özelliklerini yansıtan sportif ve kültürel eğitimin yapıldığı bir yapıdır.
Şehrin girişine hamam inşa edilmesinin sebeplerinin başında ise şehre dışarıdan gelenlerin temizlenerek şehre giriş yapmaları amaçlanmıştır.
Stadyum ve Gymnasium
Vedius Gymnasium’dan sonra sol tarafta yer alan Stadyum’da antik çağda sportif anlamda yapılan tüm yarışlar, oyunlar, araba yarışları, olimpiyat oyunları ve diğer yarışlar yapılmaktaydı.
Bizans Hamamları:
M. S 6. yüzyılda inşa edilen hamam antik kentin kuzeyindeki meydanın ortasında bulunmaktadır. Kesme taş ve mermerden yapılan hamamın batı cephesinde oldukça büyük bir salon bulunmaktadır. Salonun dinlenme amaçlı yapıldığı tahmin edilmektedir.
Hamamın güney bölümünde de ne amaçla yapıldı belli olmayan salon ve odacıklar bulunmaktadır.
Akropol
Stadyumun karşısında Akropol olarak kabul edilen tepede M.Ö 6. yüzyılda yapılan bir yapı bulunmaktadır. Tepenin kuzey batısında ise M.Ö 350 yıllarına ait bir tapınak bulunmaktadır.
Efes Büyük Antik Tiyatrosu
Antik Tiyatro Efes Antik kentine giriş yapıldıktan hemen sonra sağında ve solunda ağaçların bulunduğu yolun hemen sonunda sol tarafta bütün ihtişamı ile ziyaretçileri karşılamaktadır. Helenistik devirde ilk olarak 2 katlı inşa edilen Antik tiyatro daha sonra 3. katı inşa edilerek kapasitesi genişletilmiş ve muhteşem bir görüntüye kavuşmuştur. Tüm sahnenin rahatlıkla görülebilmesi için tribünler yani oturma yerleri normalden biraz daha dik olarak inşa edilmiştir.
Yapımı İmparator Trianus zamanında M.S 98 ve 117 yıllarında tamamlanan devasa yapı, tiyatro gösterilerinin yanı sıra, toplantılara, Romalılar döneminde gladyatör dövüşlerine ev sahipliği yapmıştır. Liman caddesine bakan tiyatro toplamda 24 bin kişilik bir seyirci kapasitesine sahiptir. 18 metre yüksekliğinde olan antik tiyatrodan Efes antik kentinin bir kısmını da görmek mümkündür.
M.S 3. Yüzyılda meydana gelen depremde hasar gören yapı kullanılmaya devam edilmiş ve Bizans döneminde Bizans surlarına eklenmiştir. Tiyatronun sahne binasının hemen arkasında Helenistik dönemden kalma bir çeşme yapısı bulunmaktadır. Marnas nehrinden getirilen su burada toplanarak antik kentte kullanıldığı düşünülmektedir. 1898-1900 yıllarında yapılan kazı çalışmalarında yapının tamamı ortaya çıkarılmış olup 1997 yılında kazı çalışmaları tamamlanmıştır.
Liman Caddesi (Arkadiane)
Antik tiyatronun karşısında bulunan cadde 11 metre genişliğe ve 530 metre uzunluğa sahiptir. Geç Helenistik devirde yapılan cadde antik dönemde liman ile antik kenti ve tiyatroyu birbirine bağlamaktaydı. Antik dönemde gece aydınlatılan cadde imparator Arcadius zamanında yapıldığından dolayı Arkadiana adını almıştır. Antik dönemde bu cadde üzerinde dönemin zengin ailelerine ait heykellerin sergilendiği bilinmektedir.
Kurulduğu yıllarda üzerinde dükkân ve galerilerin bulunduğu Liman caddesi kente gelen kralların ve imparatorların karşılandığı, dini törenlerin yapıldığı, limana giden ve limandan gelen yüklerin yine bu cadde üzerinden taşınması dolayısı ile oldukça önemli bir işleve sahipti.
Zamanında cadde üzerinde bulunan dükkanlarda çocuklar için oyuncaklar, baharat, rengarenk kumaşlar, tütsüler, gıda ürünleri ve daha birçok ürünün satıldığı tespit edilmiştir.
Liman Hamamı
M. S 2. yüzyılda yapılan hamam, liman caddesinin sonundaki yapı gurubudur. Yapı gurubu hamam, gymnasium ve palaestradan oluşmaktadır. Doğu-Batı ekseninde simetrik bir plana sahip olan yapı gurubu İmparator Domitianus döneminde yapılmıştır. Meydana gelen depremlerle yıkılan yapılar kısmen onarılmış olsa da eki görüntüsüne kavuşamamıştır.
Celsus Kütüphanesi
2 katlı muhteşem görüntüsü ile Asya bölgesi genel valisi ve kitap aşığı Celsus Polemaenus ölümünden sonra onun anısına oğlu Julius Agiula tarafından M.S 117 yılında mezar odasının üzerine inşa edilmiştir. Celsus’un mezarı da zeminin altında mermer bir lahitin içindeki kurşun bir sandığın içinde bulunmaktadır.
Merdivenlerin sağında ve solunda Latince Celsus’un hayatını anlatan yazılar bulunmaktadır. Muhteşem yapı aynı zamanda bir kahramanlık anıtı olarak da bilinmektedir. Dış duvar boyunca girintilere yerleştirilmiş dört kadın heykeli bulunmaktadır. Bu heykeller Hikmet (Sophia), Bilgi (Episteme), Akıl (Ennoia) ve Erdem’i (Arete) simgelemektedir. Ne yazık ki burada olması gereken heykellerin asılları kazılar sırasında Viyana’ya götürülmüştür. Celsus kütüphanesinin arka duvardaki bir kapıdan Celsun’un mezarına geçilmektedir. Yine Celsus’un mezarının yanında bulunan Celsus heykeli bugün İstanbul Arkeoloji müzesinde sergilenmektedir.
Antik çağda kitaplar rulolar şeklinde olduğu için kütüphanenin kapasitesi 12 bin rulo alacak şekilde yapılmıştır. Celsus kütüphanesinin hemen sağında bulunan süslemeli ve gösterişli kapı Agoraya açılan güney kapısı olarak adlandırılmaktadır.
Kuretler Caddesi:
Kütüphanenin önünden yukarıya doğru çıkan yol Kuretler caddesi olarak adlandırılmaktadır. Cadde adını mitolojide yarı tanrı olarak bilinip Efes’te rahip bir sınıfın adı olan Kuretler’den almıştır. Dini alay yolu olarak da bilinen cadde 210 metre uzunluğunda 8 ile 10 metre arasında bir genişliğe sahiptir. Büyük bir bölümü mermer kaplı olan caddenin inşası M.S 1 yüzyılda tarihlendirilmektedir.
Efes antik kentinin kanalizasyon sistemi de caddenin altından geçmekte olup Kuretler caddesi boyunca bulunan sütunların arasına kente yararlı işler yapanların onurlandırılması için heykellerinin dikildiği bilinmektedir. Cadde üzerinde ayrıca önemli yapılar bulunmakta olup bu yapılar arasında Trajan çeşmesi, Hadrian tapınağı ve Scholastika hamamı bulunmaktadır.
Bu cadde üzerinde bulunmuş olan Konsül Stephanos heykeli de bugün Efes Müzesinde sergilenmektedir. Kuretler caddesinden sonra küçük bir antik tiyatro da bulunmaktadır.
Domitian Tapınağı Meydanı ve Sunağı
Efes’te bir imparator adına yapılmış ilk tapınaktır. İmparator Domitian adına M.S 91 ve 96 yıllarında yaptırılmış tapınak Kuretler caddesinin sonunda, Devlet agorasının hemen karşısında kentin en güzel ve en merkezi yerinde bulunmaktadır. Tapınaktan günümüzde çok küçük bir bölümü ulaşmıştır. Tapınağın adandığı İmparator Domitian ölünce imparatorun anısının lanetlendiğine inanılmış ve tapınak Filavius ailesine adanmıştır.
Domitian Meydanın güneyinde büyük bir tapınak, alt kısmında Efes yazıtlar galerisi, Doğusunda Pollio Çeşmesi ve Kuzeyinde cadde üzerinde Memmiyus Anıtı bulunmaktadır.
Kazı çalışmalarında yalnızca başı ve kolu bulunan İmparator Domitian’ın oldukça büyük ölçülerdeki heykeli İzmir Arkeoloji müzesinde, tapınağın altları ve diğer devasa parçaları ise Efes Müzesinde sergilenmektedir.
Zafer tanrıçası Nike
Domitian meydanındaki bir taşta kabartmalarla oluşturulmuş insan görünümüne benzeyen Zafer tanrıçası Nike resmedilmiştir. Heykelin bir elinde defne yaprağı diğer elinde palmiye dalı bulunmaktadır. Homeros’un destanlarında adı geçmese de Roma Mitolojisinde Victoria olarak bilinmektedir.
Ticaret (Tetrogonos) Agorası
Tetraanos Agora yani Ticari Pazar yeri olarak bilinen bu alan M.Ö 3. yüzyılda Efes’in kurucusu Lysimakhos tarafından kurulmuştur. Büyük bir kompleks olarak kurulan agoranın 3 büyük kapısı bulunmaktadır. Merkezde avlu, avluyu çevreleyen dükkanlar ve işyerlerinin bulunduğu alan kare şeklinde154 metre uzunluğunda inşa edilmiştir. M.S 54 ve 68 yıllarında kompleksin üst katına mahkeme binası olarak hizmet veren bir bazilika inşa edilmiştir.
Limana direk olarak bağlantılı olan agoranın üç cephesinde kapıları bulunmaktadır. Agorada tapınaklar, çeşmeler, yazıtlar, tanrılara ve kahramanlara adanmış sunaklar, kente hizmet etmiş kişilerin heykelleri ve anıtları bulunmaktadır.
Yamaç Evler
Celsus kütüphanesinden Kuretler caddesine dönüldüğünde hemen sağ tarafta yer alan Yamaç evler aynı zamanda dini törenlerin yapıldığı yol üzerinde bulunmaktadır. Efes şehri tanrıçası Artemis adına düzenlenen festivallere de ev sahipliği yapan Yamaç evlerine girişte müze kart geçmediği için fazladan ücret ödemek gerekmektedir.
Bülbül dağı eteklerine yapılmış bu evlerde kentin zenginlerinin oturduğu bilinmektedir. Evlerin dış cephesi oldukça sade olmasıyla birlikte iç kısımları zenginlik gösterisi olarak tasarlanmıştır. Bu evlerin tabanları mozaik, duvarları ise mermer kaplama ve mozaiklerle süslü olup evlerin içinde çeşmeler ve yerden ısıtma sistemi bulunmaktadır. İlk olarak M.S 1. yüzyılda inşa edilen evlerin şehir terk edilene kadar kullanıldığı tahmin edilmektedir.
Yapılan kazılarda evlerde bulunan eserler ve değerli eşyalar Selçuk’ta Efes müzesinde sergilenmektedir. Restore edilerek orijinal durumuna yakın bir görüntüye kavuşturulmaya çalışılan evlerde restorasyon çalışmaları halen devam etmektedir.
Herakles (Herkül) Kapısı:
Herkül kapısı olarak adlandırılan yapı M.S 4. yüzyılda zafer takı olarak yaptırılmıştır. Yapı Kuretler caddesini doğu yönde sınırlandıran bir yerde yapılmıştır. Herakles’in kabartmaları ile süslü iki adet sütun bulunmakta olup adını buradan almaktadır. Bu sütunların üzerindeki kabartmalar M.S 2. yüzyılla ilişkilendirilmekte ve sütunların buraya başka bir yerden getirildiği tahmin edilmektedir. Sütunlar caddeyi daraltarak araba geçişini engellediği gibi özellikle yaz aylarında buranın dar olması ve fotoğraf çekmek için muhteşem bir manzara sunması nedeniyle oldukça yoğun bir yaya trafiğine sahne olmaktadır.
>>> HATA: Bu içeriği görmesi için Yöneticiniz (Admin) ile görüşün <<<
Ayasuluk (Selçuk) Kalesi ve Tepesi
Ayasuluk tepesinin en yüksek noktasında yer almaktadır. Kalenin bulunduğu alan Efes bölgesinin ilk yerleşim yeri olduğu yapılan kazılarda ve araştırmalarda tespit edilmiştir. Kuruluş yılı M.Ö 3 bin yılına kadar uzanan yerleşim yeri içerisinde, bir kale, kale hamamı, Kale camisi, kale içerisinde antik kalıntılar, sarnıç ve Bizans dönemine ait St. Jean kilisesi 15 kulesi ve 2 kapısı bulunmaktadır. Bugün görülen kalenin surları Bizans, Aydınoğulları ve Osmanlı dönemlerine aittir. Kalenin girişi doğu ve batı kısımlarda bulunan girişlerden sağlanmaktadır.
Selçuk kalesine giriş ücretli olup müze kart sahipleri ücretsiz gezebilmektedir.
İsabey Hamamı
Hamam İsabey camisi ile birlikte Ayasuluk tepesinde yapılmıştır. Kubbeli olarak inşa edilen hamam ziyarete açık olup klasik Türk hamamı özelliklerini taşımaktadır. Hamam içerisinde soğukluk, ılıklık ve sıcaklık odaları bulunmaktadır.
Artemis Tapınağı
M. Ö 7. Yüzyılda yapımına başlanan tapınak M.Ö 550 yıllarında tamamlanmıştır. Tapınak bereket tanrısı Artemis’e adanarak Likya kralı Croesus tarafından yaptırılmıştır. Dönemin en büyük ve önde gelen heykeltıraşları tarafından her biri 18 metre yüksekliğinde 127 kolondan oluşacak şekilde tasarlanan tapınak aynı zamanda bronz heykellerle süslenmişti. Büyüklüğü 125 metre uzunluğu 65 metre genişliğe ise 25 metre yüksekliğe sahip olduğu tahmin edilen tapınağın tamamı mermerden inşa edilerek antik çağda mermerden inşa edilen ilk tapınak olma özelliğini kazanmıştır.
Dünyanın yedi harikasından biri olarak gösterilen Artemis tapınağı M.Ö 356 yılında kendi adını ölümsüzleştirmek isteyen Herostratus adında bir Yunanlı tarafından yakılarak muhteşem yapının bir kısmının yok olmasına sebep olmuştur. Tapınaktan geriye neredeyse yok denecek kadar az kalıntı günümüze kadar ulaşmıştır.
Efeslilerin ilk yerleşimlerinin bu tapınağın olduğu yerde başladığı bilinmektedir. Tapınağın bulunduğu alanda 1870 yılında kazılar yapılmaya başlanmış ve kazılar sonucunda altın paralar ve altın eşyalar, fildişinden yapılmış eşyalar, topraktan yapılmış kaplar ve birçok eser bulunmuştur. Çıkan eserlerin bir kısmı İstanbul Arkeoloji Müzesinde ve Londra’daki British Musem’da sergilenmektedir.
Efes müzesine beş dakikalık yürüme mesafesinde olan tapınağa giriş ücretsizdir.
Mithridates Kapısı
Celsus kütüphanesinden Ticaret Agorasına geçişi sağlayan kapı Güney Kapısı olarak da adlandırılmakta olup kütüphanenin olduğu meydanın hemen sağ tarafında yer almaktadır. Kapının M.Ö 3. yüz yılda imparator Agustos tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Kütüphane mimarisini tamamlayıcı bir şekilde inşa edilen kapı üzerindeki işlemelerle dikkati çekmektedir.
Mermer Cadde
Efes’in güneydoğusunda bulunan Manesia kapısından kuzeybatıda Koresos kapısına kadar uzanan bir caddedir. Diğer bir deyişle Kütüphane meydanından tiyatroya kadar uzanan caddedir. Yaklaşık 400 metre uzunluğunda olan cadde mermer döşemeli olup M.S 5. yüzyılda yapılmıştır. Caddenin altında şehrin atık suyunu taşıyan gelişmiş bir kanalizasyon sistemi bulunmaktadır.
Aşk evi (Paidiskeion)
Mermer caddeden yukarı çıkıldığında Kuretler Caddesi ile kesişen noktada yer alan Aşk evi M.S 1. yüzyılda İmparator Traian (Trajan) tarafından yapılmıştır. Ev içerisinde ana bir hol ve hole açılan birçok odanın yanı sıra evin tabanında dört mevsimi anlatan mozaikler ve duvarlarda kız mozaikleri bulunmaktadır. Mozaikten yapılmış olan kız portrelerinin evde çalışan kızlara ait olduğu düşünülmektedir. M.S 2. yüzyılda yapılan bu evin duvarları içinde günümüz klima sistemine yakın ısıtma ve soğutma sistemi kullanılmıştır. Aşk evi içerisindeki Venüs heykelinden evin Venüs’e yani güzellik tanrıçası Afrodit’e adandığı anlaşılmaktadır.
Antik çağda burada yatak odaları, konferans salonları, şarap mahzenleri, dev ocaklar, havuzlar, hamamlar ve muhteşem bir kütüphanesi bulunmakta idi. Yapının hemen girişinde bulunan ayak izi ve kalp figürü kitabesi de tarihin ilk reklam panosu olduğu bilinmektedir.
İki katlı olan binanın üst katının kızlara alt katının ise konuklara ait olduğu düşünülmektedir. Efes müzesinde sergilenen Tanrı Bes denilen Priapos heykeli bu evde bulunmuştur.
Umumi Tuvaletler (Latrina)
M. S 1. yüzyılda yapılan tuvaletler Efes antik kentini gezenlerin ve arkeologların en çok dikkatini çeken yapılar arasında yer almaktadır. Tuvaletler antik çağdaki Efes yaşantısı hakkında da bilgi vermektedir. Dönem insanlarının aynı anda tuvalet ihtiyacını karşılarken sohbet ettikleri ve sosyalleşme alanı olarak da kullandıkları bilinmektedir.
Tuvaletlerini burada yapan insanların hemen önünde bulunan kanallardan temiz su akmakta ve insanlar tuvalet sonrası temizliklerini yapmak için bu suyu kullanmakta idi. Tuvaletlerin 3 metre altında kanalizasyon sistemi bulunmakta olup Scholastica Hamamlarından gelen sular buradan geçerek kötü kokunun önüne geçip aynı zamanda temiz kalması sağlanmaktadır.
Skolastika Hamamları
M. S 2. yüzyılın başlarında inşa edilen hamam M.S 400 yıllarında Efes’te yaşayan zengin Romalı bayan Skolastika tarafından restore edildiği için bu adı almıştır. Kuretler caddesinin kuzeyin ucunda bulunan hamam soğuk oda, ılık oda, sıcak oda, dinlenme odası olmak üzere dört bölümden oluşmaktadır.
Merkezi sistemle ısıtılan hamam da kullanılan mermerler oldukça sistematik bir şekilde tasarlanmıştır. Hamamın bir diğer özelliği ise üzerine oturunca sıra dışı gözükmesi sebebiyle dünyanın en iyi 6. tuvaleti oluşudur.
Hamamı antik çağda herkes kullanabilirken fakirler ücretsiz bir şekilde kullanabilmekte idi. Zengin halk öğleden sonra hamama gelerek daha uzun süre hamamdan faydalanabilmekte idi.
Trajan Çeşmesi
Hadrian tapınağını geçtikten sonra sol tarafta yer alan çeşme M.S 114 yılında imparator Trajan adına iki katlı olarak inşa edilmiştir. Büyük bir havuzu olan çeşmenin suyun aktığı kısımda İmparator Trajan’ın bir heykeli bulunmaktaydı. Bugün heykelin ayağının altında görülen küre dünyayı simgelemektedir. Çeşmenin katlarını süsleyen heykeller bugün Efes müzesinde sergilenmektedir.
Memmiyus Anıtı
Helenistik dönemde dikilen anıt adını üzerine kazınmış olan yazıttan almıştır. Yazıtta Latince Gaius Memmiyus, kurtarıcımız Gaius’un oğlu, Cornelyus Sulla’nın torunudur diye yazmaktadır. Gaius Memmius Romalı diktatör Sulla’nın torunlarından biridir. Anıtın yukarı katlarındaki sütunlar arasında Memmiyus ailesinin bireylerinden oluşan heykel örnekleri bulunmaktadır. Heykel figürleri Memmiyus’a, babası Gaius’a ve büyükbabası diktatör Sulla’ya ait başlıklar giyen askerleri temsil ve tasvir etmektedir. M.S 1. yüzyılda yapılan anıtın kuzeybatısına M.S 4. yüzyılda bir çeşme eklenmiştir.
Tatlısu Boruları
Uzak noktalardan şehre su getirmeye ve şehrin içine dağıtılmasında pişmiş topraktan yapılmış boru sistemi kullanılmıştır. Mühendislik harikası olarak değerlendirilen bu sistem ile Efes antik kentinin su ihtiyacı karşılanarak kentin her noktasına bu yolla su ulaştırılmakta idi.
Pollio Çeşmesi
Domitianus meydanı doğusunda agoranın batı kenarına birleşik olarak inşa edilmiştir. Kitabesinde M. S 97 yılında C. Afillius tarafından C.Sektilius Pollio adına yaptırılmıştır. Çeşmenin yapısı mermerden oluşmakta olup yüksek ve geniş bir kemere sahiptir. Efes’teki diğer çeşmelere göre oldukça küçük bir havuza sahip olup çeşmenin suyu agora duvarlarından buraya ulaşmaktadır. Çeşmeyi süsleyen Odysseus ve Polyphemos heykelleri bugün Efes müzesinde sergilenmektedir.
Prytaneion (Belediye Sarayı)
Prytaneionpolitik işlerin görüldüğü ayrıca önemli törenlerin, şölenlerin ve resmi kabullerin yapıldığı günümüz deyimiyle belediye binasıdır. İki adet Efes Artemis heykelinin de burada bulunmasından dolayı Prytaneion’un dini açıdan da önemli bir yer olduğu anlaşılmaktadır. Mekânın çevresinde imparator, tanrı ve tanrıça heykellerinin yer alması nedeniyle de kutsal mekanlar arasında yer almaktadır.
Efes’in Artemis tapınağından sonra en kutsal mekânı sayılan Prytaneion’un sağ tarafında Efes kenti tanrıçası Hestia sunağı bulunmaktadır. Bu sunakta sürekli ateş yanmakta ve yanan ateş kutsal sayılmakta olup şehrin bağımsızlığını ve ölümsüzlüğünü temsil etmekte idi. Ateşin sönmesi uğursuzluk olarak kabul edilirdi ve sönmemesi için çaba gösterilirdi. Prytaneion’nun en önemli grevlerinden biri de ateşin sönmesini engellemekti.
Şehrin dini ve idari fonksiyonlarını bünyesinde bulundurduğu için bu tür binalar kentin kalbi ve en önemli yapısı olarak kabul edilmektedir. İlk olarak M.Ö 3. yüzyılda inşa edilen binanın günümüzdeki kalıntıları M.S 1. yüzyıla aittir.
Odeon (Bouleuterion Meclis Binası-Konser Salonu)
M. S 2. yüzyılda Efesli zenginlerden Publis Vedius Antonius ve karısı Flavia Papina tarafından yaptırılan Oden’un bulunan kalıntılardan ilk yapıldığı zaman üzerinin ahşap kaplı olduğu anlaşılmaktadır. Tiyatro biçiminde yapılan bu alan meclis binası olarak da kullanılmıştır. Yanında bulunan Prytaneion ve Devlet Ağorası binalarından bu alanın yönetim işlerinde de kullanıldığı düşünülmektedir.
1400 kişilik kapasiteye sahip bu alanda günümüzde klasik müzik konserleri, çeşitli etkinlikler ve eğlenceler düzenlenmektedir.
Varius Hamamı
Şehrin sur duvarlarının hemen yakınında bulunan bu alan Gymnasium olarak inşa edilmiş ve M.S 147 ve 149 yılları arasında hizmete açılmıştır. Kuretler caddesine bakan Varius Hamamı ise M.S 100’lü yıllarda yapılarak hizmete sunulmuştur. Romalılar döneminde hamamlar önemli yere sahip olup halkın sosyalleştiği, toplandığı alanlar hatta kütüphane olarak da kullanılmakta idi. Diğer hamamlarda olduğu gibi buradaki hamamlarda da soğukluk, ılıklık ve sıcaklık odaları bulunmaktadır.
Bizanslılar döneminde hamamı tamir ettiren hamamın bir nişinde Skholastikia’nın oturur pozisyondaki heykeli bulunmaktadır. Blokların yola bakanları üzerinde M.S 4. yüzyılda İmparator Valens, Valentinianus ve Gratianus’un Efeslilere yazdığı mektup yer almaktadır.
Su Kemerleri
Bizans dönemine ait olan su kemerleri Efes antik kentinin su ihtiyacını karşılamakta kullanılmakta idi. Ayasuluk Tepesine doğu yönden gelen su yolu kalıntıları bugün rahatlıkla görülmektedir. Restore edilen su Kemerleri bugün Selçuk’un simgesi olan leyleklerin barınma ve üreme yeri olmuştur.
Efes antik kenti içinde bulunan su kemerleri arasında Agustos döneminde yapılan Pollio Su kemeri, Aristion su kemeri, Değirmendere su kemeri, Şirince su kemeri, Sultaniye su kemeri ve Lysimaksos su kemeri bulunmaktadır.
Magnesia Kapısı
Panayır dağı ile Bülbül dağı arasındaki arazide yapılan kazılarda ortaya çıkarılan kapıdır. Efes’i çevreleyen sur duvarlarının doğu kapısı olarak da bilinmektedir. Artemision yolu ve Menderes Manesias’ına ve Kaystros vadisine giden yolların da başlangıç noktasıdır. Günümüze çok az bir kısmı oluşan kapının İmparator Vespasian tarafından M.S 67-69 yılları arasında inşa ettirdiği düşünülmektedir.
Doğu Gymnasium ve Devlet Agorası
M. S 2. Yüzyılın ikinci yarısında inşa edilen yapı Magnesia kapısının tam kuzeyinde bulunmaktadır. Yaklaşık 130×107 metre ölçülerinde bir alanı kaplayan alan üzerinde Hamam- Gymnasion (Roma Çağı Okulu) külliyesi yer almaktadır. Hamam tabanlarının mozaik kaplı olduğu görülmektedir.
Oktogon
Kare planlı bir podyum üzerine sekizgen planlı olarak inşa edilmiş mezar anıtıdır. Büyük İskender’in generallerinden olan Mısır Kralı Ptolemaioslar ailesine mensup bir genç kız adına veya Kleopatra’nın kız kardeşi 4. Arsinae için yapıldığı tahmin edilmektedir.
Alytarkhus Stoası
Yamaç evlerle Kuretler Caddesi arasına M.S 440-441 yılları arasında 50 metre uzunluğunda 5 metre genişliğinde inşa edilmiştir. Yapının güneyinde 10 adet dükkân kuzeyinde renkli mermerden sütun sırası yer almaktadır. Taban renkli ve geometrik desenli olarak mozaik panolarla döşenmiştir.
Heroon
Efes’in kurucusu için yapılan Androklos Anıtı U planlı dor düzenli bir yapıya sahiptir. Alt yapı üzerine ion düzenli alınlıklı bir anıt bulunmakta olup üzerinde savaş sahneleri işlenmiştir. Bizanslılar döneminde M.S 526-565 yılları arasında anıtın önüne çeşme havuzu yapılmıştır.
Tiyatro Gymnasium
Efes antik kentindeki dört büyük gymnasiondan biri olan yapı 70×30 metre boyutlarındadır. Kare planlı inşa edilen yapının güney kısmında frigidarium, orta kısmında havuzlu tepidarium yer almaktadır. Kuzey kısmında bulunan büyük salon imparator salonu olarak bilinmektedir.
Serapis Tapınağı
Celsus kütüphanesinin arkasında yer alan tapınağın Mısırlılar tarafından yapıldığı ve Hristiyanlık zamanında kilise haline getirildiği bilinmektedir.
Saray Yapısı ve Satdyum Caddesi
Otoparkın doğu kısmında yer alan Bizans sarayı ve stadyumun antik devirde yarışmaların ve sportif oyunların yapıldığı alan olarak bilinmektedir. Roma döneminde gladyatör oyunlarının da yapıldığı alanın yanında gymnasium, hamam ve okul bulunmaktadır.
Meryem Kilisesi
Olympieionun güney stoasının bölümü içine antik dönemde kompleks olarak inşa edilmiştir. Yapının doğu bölümü ise değişiklikler yapılarak saraya benzeyen bir bina haline getirilmiştir. 431 yılında 3. Hristiyan konsülünün de toplandığı kilise Hz. Meryem adına inşa edilen ilk kilise olduğu düşünülmektedir.
Efes Müzesi
Efes Müzesi Selçuk otobüs terminalinin hemen karşısında yer almaktadır. Müzede Ayasuluk kalesi içinde ve çevresinde bulunan kalıntıların yanı sıra Efes antik kentinde bulunan eserler sergilenmektedir. Efes Antik kenti hakkında bilgi almak isteyenler için müze içerisinde 30 dakikalık Efes antik kenti tanıtım filmi izlettirilmektedir.
Sergilenen eserler arasında Cilalı taş devrine ait ok ucu, oraklar, taş baltalar, elle biçimlendirilmiş pişmiş topraktan yapılmış kapların yanı sıra Miken, Arkaik, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devirlerine ait 50 bin eser sergilenmektedir. Sergilenen eserler arasında doğurganlığın ve bereketin sembolü olan Efes Artemis Heykeli en özgün eser olarak ön plana çıkmaktadır.
Müzedeki Yunus Eros heykeli, Sokrates başı, İsıs heykeli ve Priapos heykeli Efes Müzesinin dünyaca tanınmış ünlü eserleri arasında yer almaktadır.
Efes Müzesi ziyaret saatleri:
15 Nisan 2 Ekim 08:00 / 19:00
3 Ekim 14 Nisan 08:30 / 17:30
Müze ücretli olup müze kart sahipleri ücretsiz ziyaret edebilmektedir.
Bültenimize abone olmak ister misiniz?
Bültene abone olarak tüm yeni yazılardan haberdar olabilirsiniz..
Dilediğiniz zaman, gelen maillerin altındaki linki tıklayarak takipten çıkabilirsiniz