Zeytintaşı Mağarası
Adını üzerinde bulunan tepeden alan mağara Serik merkeze 15 km uzaklıktaki Akbaş köyünde bulunmaktadır. Zeytintaşı mağarasına ulaşım dolmuş, taksi veya özel araçlarla sağlanmaktadır. 14 metre derinliği olan mağarada bulunan sarkıt ve dikitler görülmeye değer bir manzara oluşturmaktadır. Mağara görevli eşliğinde gezilmekte olup sarkıt ve dikitlere dokunmak kesinlikle yasaktır.. Üç ayrı salon bulunan mağaranın 1milyon yılda oluştuğu ve oluşumunu hala devam ettirdiği için mağara içerisinde fotoğraf çekilmesine izin verilmemektedir. Zeytintaşı mağarası denizden 220 metre yüksekte olup, Aspendos’a 10 km, Antalya’ya 54 km, Serik’e 15, Belek’e 28 km uzaklıktadır.
Mağara tutkunlarının kesinlikle görmesi gereken yerlerden bir tanesi olan Zeytintaşı Mağarasına giriş ücretli olup müze kart geçmemektedir.
Uçansu şelaleleri
Serik’e bağlı Akçapınar köyü sınırları içerisinde bulunan bu şelaleler yüzülebilen göletleriyle yürüyüş ve doğa tutkunlarının uğrak noktalarından biridir. Uçansu şelalelerine rafting yapmak için yılda 5 bin den fazla ziyaretçi gelmektedir. Giriş ücretsiz olan Uçansu şelaleleri Antalya merkeze 65 km Serik’e ise 42 km uzaklıkta olup deniz seviyesinden 400 metre yüksekliktedir. Yukarı Uçansu şelalesi ve Aşağı Uçansu şelalesi olmak üzere iki adet şelaleden oluşmaktadır. Yukarı Uçansu şelalesi 70 metreden Aşağı, Uçansu şelalesi ise 51,5 metreden dökülmektedir.
Aziz Paul yürüyüş güzergahı üzerinde bulunan Uçansu şelaleleri yaz aylarında birçok insan tarafından da ziyaret edilmektedir. Özellikle Jeep safari turuna katılanların vazgeçilmez uğrak noktası olan bu nokta yemek yemek, konaklamak ve kamp kurmak isteyenler içinde imkân bulunmaktadır.
Şelaleye gitmek isteyenler kendi özel araçlarıyla veya taksilerle gidebildiği gibi Serik’ten kalkan dolmuşlar vasıtasıyla ilk önce Akçapınar köyüne oradan da yürüyerek şelalelere gidebilirler.
Kurşunlu Şelalesi Tabiat Parkı
Her yıl ziyaretçi akınına uğrayan Kurşunlu şelalesi Alanya bölgesinde bulunan birçok şelaleden bir tanesidir. Park içerisinde bulunan küçük göllerde farklı türlerde balıklar ve su kaplumbağaları yaşamakta ve rahatlıkla görülebilmektedir. Ayrıca park 100’den fazla kuş türüne birçok yabani hayvana da ev sahipliği yapmaktadır. Yemyeşil ağaçları, su değirmeni, şelaleler ve bitki örtüsüyle bir doğa harikası olan Kurşunlu tabiat parkı kesinlikle görülmesi gereken yerlerden bir tanesidir.
Giriş ücretli olan doğa harikası park içerisinde ve çevresinde ayrıca yürüyüş yapmak için yollar bulunmakta olup 45 dakikalık bir yürüyüşle park çevresini gezmek mümkündür.
Tabiat parkını ziyaret edenlerin ihtiyacını karşılamak için park içerisinde restoran, hediyelik eşya dükkanları ve büfeler bulunmaktadır. Ayrıca tuvalet ve otopark hizmeti de ücretsiz olarak verilmektedir. Adını parka veren şelale 18 metre yükseklikten akmaktadır. Şelalenin aktığı yerde oluşan gölün hemen karşısında bulunan değirmen restore edilerek turizme kazandırılmıştır. Değirmenin 200 yıllık olduğu tahmin edilmektedir. Tabiat parkını yaz aylarında ziyaret edenlerin serinlemek için sıkça başvurduğu yöntem olan şelalenin altındaki koridorda yürümek ve ıslanmak ve orada fotoğraf çektirmek adeta bir gelenek haline gelmiştir.
Kurşunlu şelalesi tabiat parkı Antalya şehir merkezine 23 km uzaklıkta olup şelaleye gitmek isteyenler Antalya belediyesinin 519 numaralı otobüsü ile gidilebildiği gibi yine Antalya belediyesinin 524 ve 524 A otobüsleri ile hem düden hem de Kurşunlu şelalelerine gidilebilmektedir. Dolmuşlarla gitmek isteyenler ise 230 ve 231 numaralı dolmuşlara binerek Kurşunlu şelalesi tabiat parkına ulaşabilirler. Özel araçları ile gitmek isteyenler ise D685 numaralı karayolunu takip ederek Antalya Havaalanını yaklaşık olarak 15 km geçtikten sonra Soğucak köprüsünden sola dönüp 8 km ilerledikten sonra tabelaları takip ederek Şelaleye ulaşabilirler.
Aspendos Antik kenti
Dünyaca tanınan Aspendos tiyatrosu ile Aspendos antik kenti Antalya il sınırları içerisinde suları Akdeniz’e dökülen Köprüçay nehri kenarındaki kayalık bir tepenin üzerine kurulmuştur. M.Ö 7. Yüzyılda kurulduğu anlaşılan şehrin, kurulduğu yıllarda önemli bir liman ve ticaret kenti olduğu anlaşılmaktadır. Aspendos’un antik çağda mısır, gül ağacından yapılmış süs eşyaları, şarap, tuz, zeytin yağı, at ticareti yaptığı bilinmektedir. Aspendos antik kentinin en önemli ekonomik kaynağı ise antik kentin yakınında bulunan Kapria gölünden elde edilen tuz olup ayrıca kentin dünyanın en iyi atlarını yetiştirdiği de bilinmektedir. Köprüçay ırmağı ile limana bağlandığı için stratejik öneme sahip olan Aspendos, her çağda ele geçirilmek istenen kentler arasında yer almıştır.
Antik kentin içerisinde Roma ve Roma dönemi sonrası kalıntılar bulunmaktadır. Bu kalıntılar arasında çeşme, odeon, anıtsal bir kapı, tapınak, su kemerleri, Roma hamamları, tiyatro ve Osmanlı döneminde inşa edilmiş köprü bulunmaktadır. Kentin en önemli yapısı tiyatrosudur.
Kesinlikle görülmesi gereken antik kent Antalya’ya 50 Alanya’ya 95 Side’ye 35 km uzaklıktadır. Antalya otogarından veya Serik den dolmuşlar vasıtasıyla Aspendos antik kentine gidilebilmektedir.
Aspendos antik kenti ziyaret saatleri:
Nisan – Ekim ayları içinde 09:00 ile 19:00
Kasım- Mart ayları içerisinde 08:00 ile 17:00 saatleri arasında ücret karşılığında müze kart sahipleri ücretsiz ziyaret edilebilmektedir.
Aspendos antik tiyatrosu
Belkıs köyü sınırları içerisinde yer alan ve Türkiye’nin en büyük Antik tiyatrosudur. Dünyanın her yerinden ziyaretçi çeken Aspendos tiyatrosunun güney paradosunun üzerindeki yazıtından anlaşıldığına göre Marcus Aurelius dönemine ait olup ve Aspendos’lu Theodoros adında birinin oğlu olan mimar Zenon tarafından yapılmıştır. Romalılar döneminde yapılan tiyatronun yapımının 25 yıl sürdüğü bilinmektedir. Tiyatro 15 bin seyirci alabilmektedir. Tiyatro sahnesinin üst kısmında şarap ve tiyatro tanrısı Dionisos’un kabartması bulunmaktadır.
Aspendos tiyatrosunu ziyaret etmeden önce tiyatro hakkında bilgi edinmek ziyaretin daha zevkli ve anlaşılır geçmesini sağlayacağı gibi ziyaretçilerin tiyatronun yapısına bakış açısını değiştirmektedir. Tiyatro içerisinde bulunan koridorlarda gezinmek kulisleri dolaşmak, tiyatronun duvarlarına taşlarına dokunmak tarihi hissetmek en üst merdivenlere çıkıp sahneye oradan bakmak ziyaret esnasında yapılması önerilenler arasında yer almaktadır. Aspendos tiyatrosunun harika fotoğraflarını çekmek isteyenler için tiyatronun arkasında bulunan tepe önerilmektedir.
Günümüzde özellikle yaz sezonunda tiyatroda konserler ve çeşitli oyunlar sergilenmekte tiyatronun sahnesinden çıkarılan en ufak bir sesin bile tiyatronun en uç noktasında bile rahatlıkla duyulabilmesi teknik ve mimari açıdan gizemini hala korumaktadır. Aspendos tiyatrosunda yapılan kazılarda çıkan eserler ve heykeller bugün Antalya müzesinde sergilenmektedir.
Aspendos tiyatrosuna gitmek isteyenler Antalya otogarından, Belek, Side, Alanya ve Serik den dolmuşlar vasıtasıyla Aspendos’a gidebilirler. Aspendos’a özel araçları ile gidenler için otopark hizmeti ücretli olarak verilmektedir. Aspendos tiyatrosuna giriş ücretli olup müze kart geçerlidir.
Tarihe ilgi duyanların kesinlikle ziyaret etmesi önerilen Aspendos antik kenti ve tiyatrosu yaz ve kış aylarında açıktır. Aspendos antik kenti ziyaret saatleri:
Nisan – Ekim ayları içinde 09:00 ile 19:00
Kasım- Mart ayları içerisinde 08:00 ile 17:00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir.
Aspendos su kemerleri
Aspendos antik kentinde bulunan tarihi su kemerleri binlerce yıllık tarihe tanıklık ederek günümüze kadar gelmiştir. Camili köy sınırları içerisinde bulunan su kemerleri 15 metre yüksekliğinde olup kuzeydeki dağların yanı sıra 15 km uzaklıktaki Gökçepınar ve 12 km uzaklıktaki Gökçeler yakınında bulunan su kaynaklarından Aspendos şehrine su taşımakta kullanılmaktadır. Bir mühendislik harikası olarak hala ayakta duran su kemerlerinin mimari özellikleri ve yapılış tekniği bakımından M.S 2. Yüzyılın ortalarına ait olduğu düşünülmektedir. Kanallarla taşınan suyun depolarda biriktirilip şehre bu depolardan dağıtıldı bilinmektedir. Aspendos’ta bulunan bir yazıt, su kemerlerinin Tiberius Claudius Italucus tarafından yaptırıldığını ve şehrin hizmetine sunulduğunu anlatmaktadır.
Su kemerlerinin bir diğer özelliği ise suyun debisini ayarlayan iki adet sifonun bulunmasıdır. Sifonlar uzaktan gelen suyun ilk olarak kemer rezervuarlarının dolmasını sağlayarak suyun debisini düşürüp dereceli olarak şehre verilmesini sağlıyorlardı. Bugün bilim adamlarını bile şaşırtan bu sitem o devrin mühendislik harikası olarak değerlendirilmektedir. Tarihi su kemerlerinin nasıl bir görev gördüğünün daha iyi anlaşılması için Aspendos dönüşü ziyaret edilmesi tavsiye edilmektedir.
Kısık Kalesi harabeleri
Serik şehir merkezine 28 km uzaklıkta olan Kısık kalesi harabeleri Akbaş köyü sınırları içerisinde ve 650 metre yüksekliğinde bir tepe üzerine kurulmuştur. Köyün bir başka dikkat çeken tarihi kalıntıları ise Kısık deresi üzerinde bulunan ve yüksekliği 40 ile 50 metre olan Aspendos Antik Kentine su taşıyan su kemerlerinin uzantılarıdır.
Kuruluşu hakkında kesin bilgi bulunmayan Kısık kalesi çam ormanlarının arasında gizli kalmış bir tarihi yapıdır. Savunma amaçlı olarak kurulan kale içerisinde yapılan araştırmalarda demir işlemeciliği de yapıldığı anlaşılmıştır. Kısık Kalesi harabeleri vakti olanların gezmek, doğayla baş başa kalmak hem de tarihi yerleri görmek isteyenler için güzel bir fırsat sunmaktadır.
Bültenimize abone olmak ister misiniz?
Bültene abone olarak tüm yeni yazılardan haberdar olabilirsiniz..
Dilediğiniz zaman, gelen maillerin altındaki linki tıklayarak takipten çıkabilirsiniz